istanbul nisan ayinda harikaydi

17 kisilik grupla yaptigimiz istanbul serüvenimiz harika gecti. Türk kültürünü, Türkiye tarihini ve misafir perverligini Alman arkadaslarimiza cok güzel tanittik.
Her günümüz dolu dolu, daha evel yaptigim program dogrultusunda cok güzel gecti. Secmis oldugum otelin gezilecek yerlere yakin olmasi dolayasiyla cogu yere yürüyerek gittik. Tabanlarimiz delinene dek gezerek bizde bu harika Nisan ayinda Lalelerin harika renk cumbusunda Istanbulu fethettik.
Almanlarin hayranligi ve misafir perverligimiz hakkinda övgülerini gögsümüz kabararak dinledik.
Ammaaaaaaaaaaaaaaa
Bir olay bizi coook üzdü!!!
Blogcu arkadaslarla bulusacaktik!
Arkadaslarin ayarladigi Marmara Üniversitesinin Otantik Cafesine Turbanlilarin girmesi yasak digerek bizleri iceri almadilar. Iste tüm misafir perverlik, müsamaha ve türk kültürü orada hepimize aci bir gercegi yüzümüze vurdu. Malesef insan haklarinin ne kadar basit oldugunu, ne kadarda insan haklari var denilsede, dini icin basini kapayan kisilerin orada nasil zencide edildigini bir kez daha aci gercekle gördük, kiii biz oraya en az 1 saatlik bir yürümeyle ulasmisitik, icimizde 75 yasinda bayanlar vardi cogu yorgunluk ve acliktan bayginlik gecirme derecesindegdi.
Alman arkadaslar sözde türbanli denilen arkadaslarini yanliz birakmamaya karar verip oraya girmeyi reddettiler. Blogcu arkadaslarda olaya cok üzüldüler ve daha sonra orayi terkettiklerini söylediler. Almanlar, basi kaplai inancli insanlara sahip cikarken bizim müslüman insanlarimizin yaptigi bu akil sir ermez müslüman düsmenligina yaptiklarina sizler ne dersiniz bilemiyecegim. Demek oluyorki bir hiristiyanin veya bir dinsizin, boynunda hac asili bir insanin bu Marmara üniversitesinin cafesine girmelerinde bir masur yok. Ama bir bas örtüsü örten insan giremiyor, bu nedemek oluyor ben anlamadim, bu inat bu kin kime neden, ancak bu olayi Türkiyedeki kendini kültürlü sanan bazi cahil kisilerin inanci olarak görüyorum. Güya Atatürkcülügü savunan insanlarimiz, Atatürke yakismayacak islerde bulunuyorlar lakin gözlerini bu olay kör etmis. Bizler Atatürk ilkelerine saygiliyiz, gezdigimiz yerlerde Atatürk fotolari gördük, yaninda turbanli bayanlarla, Almanlar bunlari gördükce bizlere sorular yagdirip, burdaki olayla ve bu fotolarla bir baglanti kurmaya calistilar ama sadece kafalari karisti iste türkiyede olaylarin asiriligi ve carpik demokrasi. Bu olaylari türban meselesini bir savasa döndürmüs bir milletle karsi karsiya kaldik. Demokrasi olan yerde kiyafet, din, renk ve görüse saygi vardir. Bunu kendi ülkemizde malesef göremedik.
5 basi kapali kisinin yaninda 7 alman ve 5 diger basi acik türk arkadasimizda bu olaya cok üzülüp olayi kinadilar.
Tam oradan cikariken bir olaya daha tanik olduk, ayni cafenin karsinda olan askeri hastaneye ani rahatsizlanan basi örtülü bir türk vatandasinin alinmamis. Akrabasi olan bayan biz orada taxi beklerken anlatmis, benim bu demokrsi savasi veren insan haklarini sahip cikan, medeniyet diye haykiran insanlarin isine aklim yetmedi. (Burda bir yanlisligi düzeltiyorum, bu basi kapali bayan arkadasini ziyarete gelmis ve kapali diye hastaneye alinmamis, artik hastanede yatan diger bayanin basi acikmi kapali mi bilemem, ziyaretcisini acik isteyen bir hastane tahminen, hastasinida ayni ister kanaatindeyim)
Allah yardimcimiz olsun, Allah dogrudan olsun demekten baska bir sey diyemiyorum. Sevgilerimle....

iste Istanbulda kültür haftasi etkinlikleri ve kültürümüzü simgeleyen okul folklor ekibi basi kapali fesli, türbanli ögrenciler.
Türk halki kendini bir yandan asmire yapmakta bir yandan da kültür etkinligi yapmakta, buna bir anlam veren varmiiiii?
Acaba bu Cafeye böyle giyinip gitsek alinirmiydik???