Kırlangıçlar





***Kırlangıçları hep çok sevdim***
Ayvalık'ta bir açık hava otelindeyim, resepsiyon da açıkta.
Resepsiyonun köşesinde bir kırlangıç yuvası var; üç yavru, kafalar dışarıda,gagalar açık.
*Anne ve baba gidip gelip yiyecek getiriyorlar ve ayrı zamanlarda geldikleri için birbirlerini görmüyorlar. 
AİLE BAĞLARI
*Anne birinci yavruya yem veriyor, birazdan baba gelip ikinciye, anne tekrar geldiğinde üçüncüye, baba gelip birinciye. İnanılır gibi değil, sırayı hiç şaşırmadılar: ADALET.
*Akşama doğru sudan çıktım, baktım yuvaya siyah bir kedi yaklaşmış.O ufacık ana baba canhıraş bir şekilde dalıp, çıkıp kediyi uzağa kadar kovaladılar: CESARET.
*Otel sahibi şunları anlattı:Bahar başlarında göçten döndüklerinde yuvanın bulunduğu bölümün kapalı olduğunu görünce, resepsiyon görevlisinin kaldığı odaya girip çıkıp onu uyandırmışlar: AKIL.

*Sabah su içmek için fiskiyenin üzerinde dolaşıp çığlıklar atıyorlardı, ta ki fıskiye açılana kadarİLETİŞİM.
*Yuvalarını öyle bir yaparlar ki yıllarca dayanır: KALİTE.
*Yazları sıcak ülkelere göç ederler: YENİLİK.
*Onların yaptığı yuva, diğer kuşların saman çöplerini üst üste koyarak yaptığı dingildik yuvalara hiç benzemez.Benzer bir yuva yapabilen başka bir kuş yoktur: FARKLILIK.
*Hiç kırlangıçları bir yerde pineklerken hatırlıyor musunuz? Devamlı uçarlar: ÇALIŞKANLIK.
*İnanılmaz hızlıdırlar, su zerresini havada yakalarlar: HIZ.
*Binlerce mil uzaktan hep aynı yuvaya dönerler.Ömürlerinin sonuna kadar yuvalarına bağlıdırlar: YURT SEVGİSİ

Ben Kırlangıçları hep çok sevdim.
Uyuşuklaştırılmaya çalışılan yeni nesil Türk gençlerine,zekası yeterince mevcut ama cips-kola-hamburger-playstation oyunlarla dünyaları basitleştirilmeye ve daraltılmaya çalışılan,her yerde cep telefonu ile konuşma ve ipod ile pop müzik dinlemeye sevk edilerek kulaklıkla dolaşıp, yerde yatan kaza yapmış yaralıya bile bakmadan geçebilecek duyarsızlığa kanalize edilen, survivor- kutu kutu manyaklıklarını kaçırmayan ama -hakiki - haberleri izlemeyen, babası çalıştığı fabrika kapandığı için işsiz olduğu halde alış veriş merkezlerinde her şeyi ithal kullanmaya alıştırılmak istenilen, bu güzel ülkemin geleceği, aydın gençliğimize bir sinyal, bir başlangıç olsun…


Not: Bu harika yazi ban yollanan bir emailden, yazan beli degildi. Fotolari  net den burdan aldim.

6 yorum:

  1. Çok güzelmiş.Beğendim,farklı bir şekilde anlatılmış.Bu yazıyı klasörleyebilirm.Bir gün bir hikayede kullanabilmek adına.Saygılarımla

    YanıtlaSil
  2. çok farklı ve güzel bir yazı.paylaşım için teşekkürler.sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. çok doğru
    çok güzel bir anlatım olmuş
    yazanın gönlüne sağlık
    sen de sağ ol paylaştığın için
    mutlu pazarlar

    YanıtlaSil
  4. canım ders alana çok ders var ama dediğin gibi anne babalara, herkese çok iş düşüyor. bende ülkemizin durumuna bu gidişe çok üzülüyorum o gençleri gördükçe kahroluyorum.. paylaşımın için çok teşekkürler, kocaman sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Paylaşımın muhteşem olmuş canım..yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Çok beğendim yaziyi ne kadar da doğru anlatmış bu arada ben de bloğuma beklerim http://keceliislerdukkani.blogspot.com/.

    YanıtlaSil